hear of - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hear of

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "hear of" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
hear of v. haberi olmak
hear of v. öğrenmek
hear of v. duymak
hear of v. bilmek
hear of v. bahsini işitmek
hear of v. hakkında bilgisi olmak
hear of v. (adını) duymak

Bedeutungen, die der Begriff "hear of" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 84 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
hear of something v. duyum almak
hear the sound of music coming from a passing car v. yoldan geçen bir arabadan gelen müziğin sesini duymak
hear the case of v. davasını görmek
Phrases
go abroad and you'll hear news of home expr. evden uzak olunca evle ilgili haberlerle daha fazla ilgilenme
go abroad and you'll hear news of home expr. memleketten uzak olunca memleketle ilgili haberlerle daha fazla ilgilenme
believe nothing of what you hear, and only half of what you see expr. duyduğunun hiçbirine, gördüğünün yarısına inan.
Proverb
eavesdroppers never hear any good of themselves başkalarının konuşmalarını gizlice dinleyenler hiçbir zaman kendileri hakkında iyi şeyler duymazlar
listeners never hear any good of themselves başkalarının konuşmalarını gizlice dinleyenler hiçbir zaman kendileri hakkında iyi şeyler duymazlar
believe nothing of what you hear, and only half of what you see duyduğunun hiç birine, gördüğünün yarısına inan
dream of a funeral and you hear of a marriage rüyada birinin öldüğünü görmek onun evleneceği anlamına gelir
dream of a funeral and you hear of a marriage rüyada birinin öldüğünü görmek onun evleneceğine delalettir
dream of a funeral and you hear of a marriage rüyada birinin öldüğü görülürse onun evleneceği haberi alınır
go abroad and you'll hear news of home evinden/yurdundan uzak kalan evine/yurduna daha düşkün hale gelir
believe nothing of what you hear, and only half of what you see duyduğuna inanma, gördüğünün yarısına inan
believe nothing of what you hear, and only half of what you see gördüğünün yarısına inan, duyduğuna inanma
dream of a funeral and you hear of a wedding rüyada birinin öldüğünü görmek onun evleneceği anlamına gelir
dream of a funeral and you hear of a wedding rüyada birinin öldüğünü görmek onun evleneceğine delalettir
dream of a funeral and you hear of a wedding rüyada birinin öldüğü görülürse onun evleneceği haberi alınır
Colloquial
not hear of v. dikkate almamak
not hear of v. duymazlığa gelmek
not hear of v. duymazdan gelmek
I can't hear you over the sound of (something) expr. (bir şeyin) sesinden seni duyamıyorum
I can't hear you over the sound of (something) expr. (bir şeyin) sesinden senin sesin gelmiyor
I can't hear you over the sound of (something) expr. ne dedin ne dedin?, (bir şeyden) sesin gelmiyor
I couldn't hear you over the sound of (something) expr. (bir şeyin) sesinden seni duyamadım
I couldn't hear you over the sound of (something) expr. (bir şeyin) sesinden senin sesin gelmiyor
I couldn't hear you over the sound of (something) expr. ne dedin ne dedin?, (bir şeyden) sesin gelmedi
Idioms
would hear nothing of something v. kulak asmamak
won't hear of something v. bir şeye izin/onay vermemek
hear the patter of tiny feet v. bebeği olduğunu/olacağını öğrenmek
hear a peep out of someone v. birinden laf/söz işitmek
will not hear of something v. bir şeye izin/onay vermemek
hear tell of v. kulağına çalınmak
hear the last of somebody/something v. (özellikle istenmeyen birisi/olay vb) son kez duymuş olmak
hear of someone or something v. varlığından haberdar olmak
hear the last of somebody/something v. (birisi/birşey ile yeniden) uğraşmak zorunda/durumunda kalmamak
hear a peep out of (someone) v. (birinden) çıt çıkmak
hear a peep out of (someone) v. (birinin) ağzından bir kelime çıkmak
hear a peep out of (someone) v. (birinden) bir ses çıkmak
hear a peep out of v. -den bir ses duymak
hear a peep out of v. '-den çıt bile duymak
hear a peep out of v. ağzından bir kelime duymak
hear the end of (someone or something) v. dırdırının sonu gelmek
hear the end of (someone or something) v. anlatacakları bitmek
hear the end of (someone or something) v. anlatacaklarının sonu gelmek
hear the end/the last of somebody/something v. (özellikle istenmeyen birisi/olay) son kez duymak
hear the end/the last of somebody/something v. (birisi/bir şey ile yeniden) uğraşmak zorunda/durumunda kalmamak
never hear the end of v. sürekli şikayet duymak
never hear the end of v. sürekli başına kakılmak
never hear the end of v. sonsuza kadar başının etini yemek
never hear the end of v. sonsuza kadar başının eti yenmek
never (or not) hear the end of something v. bir şey hakkında sürekli şikayet duymak
never (or not) hear the end of something v. bir şey sürekli başına kakılmak
never (or not) hear the end of something v. bir şeyle ilgili sonsuza kadar başının etini yemek
never (or not) hear the end of something v. bir şeyle ilgili sonsuza kadar başının eti yenmek
not hear of (something) v. (bir şeyi) duymamış olmak
not hear of (something) v. (bir şeye) asla/katiyen izin vermemek
talk to hear (the sound of) (one's) own voice v. boş konuşmak
talk to hear (the sound of) (one's) own voice v. gereksiz konuşmak
talk to hear (the sound of) (one's) own voice v. işe yaramaz/boş şeylerden bahsetmek
talk to hear (the sound of) (one's) own voice v. öylesine/amaçsızca konuşmak
talk to hear (the sound of) (one's) own voice v. kibirli bir şekilde konuşmak
talk to hear (the sound of) (one's) own voice v. kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak
will not hear of v. izin/onay vermemek
will not hear of v. duymak bile istememek
won't hear of v. izin vermemek
won't hear of v. kabul etmemek
won't hear of v. reddetmek
won't hear of v. razı olmamak
won't hear of v. onay vermemek
(one) won't hear of (something) expr. (biri bir şeye) izin/onay vermeyecek/vermez
(one) won't hear of (something) expr. (biri) bir şeyi kabul etmeyecek/etmez
(one) won't hear of (something) expr. (ben bir şeyi) duymamış olayım
Speaking
I am sorry to hear of your loss expr. başınız sağ olsun
I am sorry to hear of your loss expr. başın sağ olsun
I am sorry to hear of your loss expr. başın sağolsun
never hear the end of it expr. bir şey hakkında sonsuza kadar konuşup durma
you'll never hear the end of it expr. bir şey hakkında sonsuza kadar konuşup durma
I am sorry to hear of your loss expr. başınız sağolsun
don't you want to hear my side of the story expr. hikayeyi/olayı bir de benden dinlemek istemez misin?
I won't hear of it expr. kabul etmem
I just wanted to hear the sound of your voice expr. sadece sesini duymak istedim
never hear the end of it expr. susturabilene aşk olsun
you'll never hear the end of it expr. susturabilene aşk olsun